Bir ParaMarka Hikayesi


İnsanın canı sıkılınca ne yapacağını şaşırıyor:) Ben de paramarka için bir hikaye yazdım, mail attım görmediler, duymadılar ya da vakitleri olmadı. Ben de burda yayınlayım dedim. Benim hoşuma gitti, inşallah sizin ve paramarkacıların da hoşuna gider. Storytelling yapsınlar bu hikayeyle:) Yukardaki resim de öylesine yapılmış bir şey, yoksa paramarkayı seviyorum, beni Brezilya'ya götürecek kendisi:)

“Elenos adasına gittim. Akramarap dedikleri bir törene katıldım. Bu törende adanın en yaşlısı üç kez akramarap diyerek adada o yıl doğan bebeklerin üzerine tadını ve muhteviyatını bilmediğim bir baharat karışımı serpiyordu. Annelerinin kucaklarındaki bebeklerse törenin başında gürültülü bir şekilde ağlamalarına rağmen karışımla buluşunca susuyor, gülmeye başlıyorlardı. Sonradan öğrendim ki bu tören, adada doğan çocukların bilge kişiler olmaları için yapılan bir törenmiş. Muhteviyatını öğrenemediğim karışımdaki baharatların bir kısmı çocukların dünyada karşılaşabilecekleri türlü zorlukları, bir kısmı da bunlarla başa çıkma yollarını simgeliyormuş. Böylece adada yaşayan herkesin bilge olmasının sağlanacağına inandıklarını öğrendim ve gerçekten de Elenos’ta karşılaştığım kişilerin çoğunun aklı başında insanlar olduklarını gördüm.”
Evliya Çelebi, Seyahatname 347. Sayfa

“Bu hikayeden 1500 yıl sonra akramarap’ın tersten okunuşunun Türkçe’de anlamlı bir ikili oluşturduğunu gören girişimcilerin beyninde bir şimşek çaktı ve herkesin reklam fikri üretebileceğini düşünerek paramarka.com u kurdular. Üyelerin üzerine baharat serpilmedi fakat paramarka’daki işler gerçekten genelde başarılı ve firmaların isteklerini karşılayabilecek kalitede oldu.”

Anonim

Yorumlar

Popüler Yayınlar