Cumaya Gittim Geldim

Cuma namazında hutbenin konusu tevekküldü. Yani bir şeyi Allah'a havale etmeden önce tedbirini al ondan sonra Allah korsunu mantığı. Melih Gökçek aklıma geldi, imamın "Bre Melih Gökçek tamam dua edelim ama sen belediye başkanı olarak önce tedbirini aldınmı ki de 'Allah yağmur verirse kurtulur Ankara bu problemden' diyorsun" demesini bekledim, demedi.



Hutbenin sonunda bugünün 17 Ağustos depreminin yıldönümü olduğunu, Düzce'de depremden zarar gören camiler için yardım toplanılacağını söyledi. "Yuh" dedim "8 yıl geçmiş hala onarılamamış mı?" Bu vesileyle 17 Ağustos'u yaşayanlara yakınlarını kaybedenlere bir kez daha sabır diliyorum. 17 Ağustos'ta Kütahya'da Kızılay kampındaydım, depremden bile 2-3 gün sonra haberimiz olmuştu. Kampta Gölcüklü bir çocuk olduğu için mümkün olduğunca gizlemeye çalışmışlardı. Ankara'ya döndüğümde TVlerdeki görüntülerde hafiflemişti. O yüzden tam anlayamıyorum depremi ve deprem korkusunu, Allah kimseye yaşatmasın böyle bir şey..

Son olarak cemaatten birisinin ayakkabı dikkatimi çekti, sahte nike, logosu süper şuna benziyordu:

Yorumlar

Ray Kinsella dedi ki…
Bizim imam başka şeylerden bahsetti valla.

Bizim milletimiz tevekkülü başka şekilde uyguluyor. Hiçbirşey yapmıyor, sonra olsun diye dua ediyor, sonra da duam tutsun diye tevekkül ediyor. :)

Süper bir yöntem, bakın siz de deneyin göreceksiniz ki bir haftanın sonunda hayatınızda hiçbirşey değişmemiş.:)

Bu arada depremde ki kayıplar için ben de baş sağlığı diliyorum.
h k dedi ki…
Evet ben o yöntemi dendedim, kesinlikle işe yarıyor ve bir şey değişmiyor:)

Popüler Yayınlar